DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Ercan Arslan’ın Ferit Edgü’nün Cahil aforizmalarından yola çıkarak gerçekleştirdiği resimleri, Elvin Eroğlu ve Burak Fidan küratörlüğünde Kıraathane İstanbul'da izleyicilerle buluşturan “Cahil” sergisi üzerine küratörlerle ve Ercan Arslan'la bir söyleşi...
"Ortak yaşanmışlıkları olmaksızın, aynı kavramlarla inşa edilmiş güzergâhta, aynı karanlıktan mustarip bir yazar ile bir ressamın ortak üretimini tecrübe ediyoruz sergiyi gezerken. Kıraathane’nin mekânı, yani sergiye ev sahipliği yapan bina ve muhit ve hatta içinde bulunduğumuz mevsim de Cahil’in etkisini daha bir çarpıcı yapıyor."
Sanem Öge'nin Gamze Arslan’ın öykülerinden tiyatroya uyarladığı ve yönettiği, aynı zamanda oyuncularından biri olduğu Parça/Parça oyunu üzerine Gamze Arslan ve Sanem Öge ile söyleşi: "Parça/Parça seyirci için olduğu kadar bizim için de sonucunu öngöremediğimiz, merak ettiğimiz bir deneme."
“Sanıyorum, bu kitabın gerçekleşmesindeki en büyük pay, bu iki sanatçının karşılaşır karşılaşmaz, şu ânın içindeki heyecanı, karşılıklı olarak birbirlerine aktarabilmelerinde gizlidir. Tesadüflerin tanrısı perde arkasından bu iki sanatçıya sürekli sufle verir gibidir.”
“'Birlikte nasıl çalışırız?' sorusu üzerine odaklanan 8. Çanakkale Bienalinin ekibi, sanatçıları ve sanatçı inisiyatiflerini 'Birlikte nasıl üretebiliriz?', 'Birlikte nasıl yaşarız?', 'Birlikte nasıl çalışırız?' gibi sorular üzerine düşünmeye davet etmişler ve sonuçta da ortaya takımyıldızları andıran, bol konuşma ve etkileşimli, ‘festival’ havasında bir bienal çıkmış."
Pandemi, mülteciler, Ukrayna savaşı, küresel iklim krizi, yolsuzluk, politik gerginlik, artan ırkçılık ve ayrımcılık, ekonomik kriz, distopyalar… Bütün bu gergin gündemi biraz olsun unutup rahatlamanızı sağlayacak, seyahatte ve tatilde yanınızda gezdirebileceğiniz, neşeli ve sürükleyici bazı kitaplardan küçük bir derleme...
“Neden Bach bu denli önemli? İskender Savaşır’ın ifadesiyle, ‘Çünkü Bach’ın neredeyse her eseri, tek ve kişisel bir üslubun tezahürü değil, belirli bir alanda, uzun bir gelenek boyunca denenmiş bütün üslupların, araştırmaların, teknik olanakların kendine özgü ve emsalsiz bir sentezi.’”
Aşk Olsun Çocuk, her yönüyle ilginç ve farklı bir 'iş': Tiktok çağında bir fotoroman, ama internette tefrika ediliyor... Hülya Işık Kurt, sanatçı Ali Cabbar'la, "Deniz Gezmiş’in uzun bir ömre bedel 25 yılı"nı 25 parçada anlatan bu tefrikayı ve yakın tarihe bakışımızı konuştu.
Latif Demirci'nin anısına, iki kitabına dair Mustafa Arslantunalı'nın yazdığı ve Virgül Dergisinde 2000 yılında yayımlanmış bir yazıya yer veriyoruz: "Bu koca burunlu insanların diyarında herkesi bir parça seviyoruz. Latif Demirci’nin çizgilerinde olmayan bir şey varsa, o da Kötülük."
"Andığım üç yazarın yapıtlarındaki ortak konu, sakat birer genç kadın olan anlatıcıların diğer insanlarla ilişkilerinde olup bitenlerdir. Anlatıcılar bu ilişkileri herhangi bir genelleme üzerinden değil, temsil ettikleri genç kadının özgül deneyimleri üzerinden, onun bakış açısıyla ortaya koyuyor, ne eksik ne fazla."
“Ralf Rothmann, bireysel sorunlar ile savaş, ırkçılık, taciz, tecavüz ya da çalışma hayatının zorlukları gibi toplumsal sorunları, farklı kuşakların birbirini etkileyen hikâyeleri üzerinden tartışıyor romanlarında: ‘En zor iş, bir şeyi dünyaya getirmektir. Yok etmeyi, öldürmeyi her geri zekâlı becerir.’”
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.